Shape of Dreams, Lizard Smoothie tarafından geliştirilen ve Neowiz tarafından yayınlanan, MOBA tarzı kontroller ile aksiyon-roguelite oynanışını harmanlayan büyüleyici bir oyun. İlk oynadığım andan itibaren, bu oyunun hem görsel hem de mekanik açıdan ne kadar özgün olduğunu fark ettim. Oyunun geçtiği "The Rapids" adlı düşler dünyası, gerçeklik ile rüya arasındaki sınırların çöktüğü bir evren sunuyor ve bu atmosfer, beni kendine çekmeyi başardı.
Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, karakter özelleştirme sistemi. Sekiz farklı karakterden birini seçerek, "hafıza düzenleme" mekanizmasıyla kendi şampiyonunuzu yaratabiliyorsunuz. Yetenek değiştirme sistemi, her oynayışta farklı kombinasyonlar denemenize olanak tanıyor ve bu, oyuna inanılmaz bir yeniden oynanabilirlik katıyor. Her koşuda farklı becerilerle yeni stratejiler geliştirmek, hem solo hem de kooperatif oynanışta büyük keyif veriyor. Özellikle dört kişilik takımlarla oynarken, takım sinerjisi ve stratejik planlama ön plana çıkıyor. Arkadaşlarımla oynarken, kimin hangi yetenekleri alacağı üzerine yaptığımız tartışmalar bile başlı başına eğlenceliydi.
The Rapids’in görsel tasarımı da bir o kadar etkileyici. Parlak ve renkli dünyalar, her biri kendine özgü biyomlar ve düşmanlarla dolu. Haritalar, prosedürel olarak oluşturulsa da her zaman taze ve keşfedilmeye değer hissettiriyor. Ancak, demo sürümünde karşılaştığım bazı boss savaşlarının, özellikle düşük hareket kabiliyetine sahip karakterlerle oynarken, biraz dengesiz olduğunu düşündüm. Örneğin, bazı AOE saldırılarından kaçmak neredeyse imkânsız olabiliyor, bu da zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Yine de, geliştiricilerin bu tür geri bildirimlere hızlıca yanıt verdiğini ve oyunu iyileştirmek için çalıştığını duymak umut verici.
Oyunun anlatısı, derin bir hikâye sunmaktan ziyade eğlenceli bir bağlam sağlıyor. "İlk Düş Kurucu"yu alt etmek için çıktığınız bu yolculuk, görsel ve oynanış odaklı bir deneyimle destekleniyor. Hikâyenin geri planda kalması, aksiyonun ve stratejinin ön planda olmasını sağlıyor, ki bu benim gibi roguelite severler için ideal bir denge.
Shape of Dreams, özellikle kooperatif oynanışa odaklanmasıyla, Hades 2 ve Dead Cells gibi türün öncülerinden ilham alsa da kendine özgü bir tat sunuyor. Ancak, tam sürümde yapılan bazı değişiklikler, özellikle yeteneklerin kilidini açmak için gereken "Stardust" toplama ve seviye atlama sistemi, bazı oyuncular tarafından eleştirilmiş. Demo sürümünde bu kadar grind gerekmezken, tam sürümde bu sistemin biraz ağırlaştığını hissettim. Yine de, Lizard Smoothie’nin bu konuda hızlı düzeltmeler yapacağına dair açıklamaları, oyunun geleceği için umut vadediyor.
Sonuç olarak, Shape of Dreams, hem solo hem de arkadaşlarla oynanabilecek, dinamik ve eğlenceli bir roguelite deneyimi sunuyor. Görsel cazibesi, yenilikçi yetenek sistemi ve akıcı oynanışıyla, türün meraklıları için kaçırılmaması gereken bir yapım. Küçük eksikliklerine rağmen, bu oyunun roguelite türünde kendine sağlam bir yer edineceğine inanıyorum. Şimdiden bir sonraki koşumda hangi yetenek kombinasyonlarını deneyeceğimi düşünmeye başladım!
Shape of Dreams, Lizard Smoothie tarafından geliştirilen ve Neowiz tarafından yayınlanan, MOBA tarzı kontroller ile aksiyon-roguelite oynanışını harmanlayan büyüleyici bir oyun. İlk oynadığım andan itibaren, bu oyunun hem görsel hem de mekanik açıdan ne kadar özgün olduğunu fark ettim. Oyunun geçtiği "The Rapids" adlı düşler dünyası, gerçeklik ile rüya arasındaki sınırların çöktüğü bir evren sunuyor ve bu atmosfer, beni kendine çekmeyi başardı.
Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, karakter özelleştirme sistemi. Sekiz farklı karakterden birini seçerek, "hafıza düzenleme" mekanizmasıyla kendi şampiyonunuzu yaratabiliyorsunuz. Yetenek değiştirme sistemi, her oynayışta farklı kombinasyonlar denemenize olanak tanıyor ve bu, oyuna inanılmaz bir yeniden oynanabilirlik katıyor. Her koşuda farklı becerilerle yeni stratejiler geliştirmek, hem solo hem de kooperatif oynanışta büyük keyif veriyor. Özellikle dört kişilik takımlarla oynarken, takım sinerjisi ve stratejik planlama ön plana çıkıyor. Arkadaşlarımla oynarken, kimin hangi yetenekleri alacağı üzerine yaptığımız tartışmalar bile başlı başına eğlenceliydi.
The Rapids’in görsel tasarımı da bir o kadar etkileyici. Parlak ve renkli dünyalar, her biri kendine özgü biyomlar ve düşmanlarla dolu. Haritalar, prosedürel olarak oluşturulsa da her zaman taze ve keşfedilmeye değer hissettiriyor. Ancak, demo sürümünde karşılaştığım bazı boss savaşlarının, özellikle düşük hareket kabiliyetine sahip karakterlerle oynarken, biraz dengesiz olduğunu düşündüm. Örneğin, bazı AOE saldırılarından kaçmak neredeyse imkânsız olabiliyor, bu da zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Yine de, geliştiricilerin bu tür geri bildirimlere hızlıca yanıt verdiğini ve oyunu iyileştirmek için çalıştığını duymak umut verici.
Oyunun anlatısı, derin bir hikâye sunmaktan ziyade eğlenceli bir bağlam sağlıyor. "İlk Düş Kurucu"yu alt etmek için çıktığınız bu yolculuk, görsel ve oynanış odaklı bir deneyimle destekleniyor. Hikâyenin geri planda kalması, aksiyonun ve stratejinin ön planda olmasını sağlıyor, ki bu benim gibi roguelite severler için ideal bir denge.
Shape of Dreams, özellikle kooperatif oynanışa odaklanmasıyla, Hades 2 ve Dead Cells gibi türün öncülerinden ilham alsa da kendine özgü bir tat sunuyor. Ancak, tam sürümde yapılan bazı değişiklikler, özellikle yeteneklerin kilidini açmak için gereken "Stardust" toplama ve seviye atlama sistemi, bazı oyuncular tarafından eleştirilmiş. Demo sürümünde bu kadar grind gerekmezken, tam sürümde bu sistemin biraz ağırlaştığını hissettim. Yine de, Lizard Smoothie’nin bu konuda hızlı düzeltmeler yapacağına dair açıklamaları, oyunun geleceği için umut vadediyor.
Sonuç olarak, Shape of Dreams, hem solo hem de arkadaşlarla oynanabilecek, dinamik ve eğlenceli bir roguelite deneyimi sunuyor. Görsel cazibesi, yenilikçi yetenek sistemi ve akıcı oynanışıyla, türün meraklıları için kaçırılmaması gereken bir yapım. Küçük eksikliklerine rağmen, bu oyunun roguelite türünde kendine sağlam bir yer edineceğine inanıyorum. Şimdiden bir sonraki koşumda hangi yetenek kombinasyonlarını deneyeceğimi düşünmeye başladım!
