Şu amınakodumun oyununa Türkçe altyazı getirin

Ücretsiz oynansa sorun değil ama ben ücretli oynadım. Episode 1 çok aşırı kısa zaten. Parasını etmez kesinlikle. Tavsiye etmiyorum o yüzden.

Bundan sonra çıkan ve çıkmış hiçbir Life is Strange bunun kadar iyi olmadı olamıyacak.

Öncelikle Google Çeviriye burdan saygılarımı iletiyorum onun sayesinde 7seferde hikayeyi anladım akıcı bi oyun yapmışlar hikayenin değişmesi biraz kötü olmuş ama bunun hikayeside idare eder...

YARRAK GİBİ OYUN. Çok özür diliyorum herkesten oyun dediğim için bu 10 küsür saatlik yarrak gibi bir dram filmi. Tam olarak 0(sıfır) tane mekanik var bari hikaye güzel olsun o da yarrak gibi. İnanılmaz sinir bozucu bir veledi önemsememiz isteniyor ama içinizden yarrak kafalının ölmesi için dua ediyorsunuz. Oyunların içinden 3 5 günde hızlıca geçmeyi seven ben bunu 1 aydan uzun sürede zar zor bitirdim gerçi niye aldım niye oynamaya devam ettim niye bitirdim onu da bilmiyorum. o da benim yarraklığım

j

manitamın zoruyla oynadım o yüzden çok güzel oyun

İlk oyun ile yapılan kıyaslamaları görüyorum, ilk oyun hikayedeki doluluk olarak inanılmaz bir episode 1'e sahipken, bu oyun, gereksiz çanta toplayarak yarım saatimizi bu şekilde harcamamızla başlıyor. Ardından önü kesilmeyen, 2 saat metrajlı Türk dizileri gibi, göz göze bakışmalar, gereksiz uzatılmış konuşmasız sahneleri ve toplamda bir saatlik içeriğin, 2.5 saate yayılmasıyla inanılmaz başarısız bir hissiyattan ilerisine sahip değil. Gerçekten beklentimin inanılmaz altında ve, Life is Strange ismini kullanarak biraz para kazanalım yav kafasıyla yapıldığını düşündüğüm bir oyun oldu. Kesinlikle ilk oyunun hevesiye bu oyunu almayın. Bunları hesaba katın. İlk oyun ne kadar heyecanlıysa bu oyunun episode 1'i o kadar heyecansız. Çöpe atacak 1.5-2 saatiniz varsa güzel bir yarım saatlik senaryoyu 2.5 saatte tamamlayabilirsiniz. Keşke yarım saatte bu senaryoyu işleyip Ep1 olarak sunsalardı da, en azından senaryo başlangıcını keyifle oynasaydık. Gerçekten inanılmaz boş bir episode. Keyifli oyunlar.

Seni sevmeyi çok denedim lan. Başaramadım inan ki. Olmadı lan. Hikayen çekmedi. Ya da sürekli Max ve Daniel i kıyasladığım için bilemiyorum. Başaramadık usta :( Warn: Olm Cassidy e çakacam iki meme görecem diye kardeşinizi yalnız bırakmayın. Üzülüyor sonra. Dağı taşı havaya kaldırıyor lütfen.

Aga nerde Max Nerde Chloe nerde zamanda yolculuk

Oyunda kardeşinize dikkat edin aman diyim. Olay saati evde laptop ile kız arkadaşımla skype da görüntülü konuşma yapıyordum. ufak kardeşim ise cadılar bayramı için şekerlemelerden kan yapıyordu şaka için. bir ara kardeşim elindeki kan şişesi ile sokağa çıktı kanı komşunun oğlunun üzerine dökmüş baktım kardeşime saldırıyor dövecek.o ara abiliğim tuttu komşu ile kavga edeyim dedim HAYATIM SİKİLDİ. aman diyorum kardeşinizin kulağını çekip eve götürun aynı duruma düşmeyin düşmanımın başına böle bişe gelsin istemem. alın yaşayın oyunu.

ARTILAR + Güzel bir hikaye anlatım tasarımına sahip. + Daniel'in verdiğimiz kararlara tepki oluşturması. + Grafikler tatlı, animasyonlar başarılı duruyor. + Müzikler anlık yaşadığınız deneyime etki oluşturuyor. + Bölümlerde ana kararlarımızın etkisi oldukça hissediliyor. EKSİLER - Yıkık bir karakteri oynamak çok bayıyor. - Hikaye tahmin edilebilir ve bazen oldukça sıkıcı. - Bölüm süreleri uzasın diye yapılan saçma amelelikler. - Teknik problemler, ara sıra kaplamaların yok olması. - Aldığımız ufak kararlar oyunun gidişine etki etmiyor. - Türkçe dil desteği olmaması. PUAN %70

Birkaç türkçe inceleme okuyayım dedim, life is strange serisini "ergence" diye yorumlayacak kadar duygusuzlar, tek dikkat ettiğiniz yaşları ve yaşantıları sanırım, oturup saatlerce karar vermeye çalışıyorum ben bu oyunu oynarken, ağlıyorum, gülüyorum... Hikayelerin derinliğini umursamıyorlar, ilk oyunda büyük bir gerçek var, taciz,aile şiddeti, okul baskısı... daha da çoğaltılabilir. Bu tarz konuları "ergence" bulmanız çok "duygusuzca". Konuyu bilmeden, oyunu bitirmeden yorum yapıyorsunuz. Önce oynayın, tüm kalbinizle anlamaya çalışın, sonra yorum yapın. İkinci oyundan bahsedecek olursam, bir abla olarak, kardeşimi tıpkı Sean'ın yaptığı gibi canım pahasına korur muyum diye düşündüm tüm oyun, o bana Daniel'in yaptığı hataları yapsa ne yapardım? Tüm oyun kafamda döndü, kendisine hem öfkelendim, hem üzüldüm. Her şeye rağmen o kendi kanın ve küçük bir çocuk. Olgun kararlar vermesi çok zor. En sevdiğim hikaye ikinci oyunun oldu, büyük lis hayranıyım, tüm oyunlarını takip ederim, oynayamadığım zaman izlerim. Bu yüzden bu oyun diğerlerine nazaran konu bakımından daha farklıydı. İşin ucunda geleceğini belirlediğimiz küçük bir kardeş var. Oynayın, oynayamıyorsanız bir şekilde izleyin ve kararlarınızı düşünün. Bu oyunu rastgele birkaç saat oynayarak anlayamaz, yargılayamazsınız. Doğa üstü güçlerin ve küçük çocukların başrolde olması sizi asıl anlatmak istediklerinden uzaklaştırmasın.

çok güzel be ama neden her bölüme 20₺ vermek zorundayız

Öncelikle incelemeyi ingilizce yazmak isterdim, ama birazdan edeceğim sitemlerimi ana dilimde çok daha iyi anlatabilirim diye düşünüyorum. Artı ve eksi değil de daha çok inceleme gibi yazmaya çalışacağım. Şunu söyleyeyim, ilk oyunun çok sıkı bir hayranıyım. Gerek hikayesi gerek karakterleriyle, oldukça güzel bir deneyimdi. Tabii hikaye ve karakterlere yeterince bağlanabildiğim için, oyun bana kendini hissettirmeyi başarmıştı. Yani duygusal anlamda da tatmin olmuş bir şekilde ayrılmıştım oyunun başından. İlk oyun hakkındaki hislerime çok fazla değinmemin sebebi, Lis 2' de bunların hiç birini hissetmemiş olmam. Ne karakterlerle doğru dürüst bağ kurabildim, ne de hikayeyle. Üstelik oynanıştan da eksilen bir çok unsur vardı. Başta şunu söyleyeyim, ilk oyundaki gibi bir ana hikaye yok. Tamamen kaçış ve yolculuk içinde bir hikaye var. Tamam bir amacımız var elbette ama, hikayeyi çok gereksiz uzatmak için bir sürü saçma sapan olaylar silsilesi eklemişler. Mesela 1 ve 2. episodeta adam akıllı ne olduğunu hatırlamıyorum bile şu an. Bana en çok etki eden 4. episode tu çünkü tarikat konseptiyle biraz ilgimi çekmeyi başardı. Diğer episodelarda ise sadece başka karakterlerin aptallıklarını ve Daniel 'ın sorumsuzca davranışlarının başımıza açtıklarını görüyoruz. Misal social justice kasacaz diye oyuna konulmuş Finn adlı gerizekalı karakter tam bir fiyasko. Hayır karakterimi ben bu adam için niye biseksüel ya da gay yapmak isteyeyim ki? Neden Cassady'le bir şeyler yaşamak varken Finn adlı aptal beyin yoksununu öpmeyi tercih edeyim? Hayır gay bir karakter eklemişsiniz tamam anlarım da bari zeki yapın da bir albenisi olsun. Tam bir salağın önde gideni. Bencil, ruhsuz, tam bir olgunluktan nasibini alamamış bir ergen. Üstüne bir de Daniel'ı ve onun gücünü kullanarak patronunun parasına sulanan sorumsuz biri. Neyse social justice ten bahsetmişken bu konuya da değinmeden geçeyemecem. Tamam anladık amerikalılar tü kaka onlar kötü yok amerikan polisi çok kötü anladık her yerde hemen vuruyolar falan anladık. Abi oyun boyunca eşcinsellik ve amerikan karşıtlığı yapmaktan doğru düzgün hikaye yazamamışınız ki... Hayır yapın, yapmayın demiyorum. Çoğu politik eleştride haklı oyun. Ama bunları göze sokmaya gerek yok bu bir oyun ve biz bunu eğlenmek için oynuyoruz. İkide bir yok meksikalılar şöyle acı çekiyor yok amerikan polisleri böyle kötü yok Trump'ın ben şöyle böyle gibi mesajlar vermelerine hiç gerek yok. Çünkü sosyal mesaj vercem diye hikayeyi unutmuşlar doğru düzgün hikaye yok oyunda. Karakterlerle zaten bağ kuramıyonuz belki çocuk ve küçük diye Daniel'la belki biraz... Abisi Sean' ın da hiç bir özelliği ve derinliği yok. Max gibi ya da Chloe gibi hiç değil. Keşke oyunda Daniel' ı yönetseymişiz dedim kaç kere içimden. Son değineceğim konu ise seçimler. Abi seçimlere ne yaptınız? Hani o ilk oyundaki kritik seçimler? Gerçekten size oyunun gidişatını değiştirdiğini hissettiren o seçimlere ne oldu? Bunda oyunun durup o siyah beyaz olduğu ünlü ''kritik'' seçimler var ya, heh işte onların hiç biri kritik değil bu oyunda. Sadece küçük seçimlerin hikayeye ve Daniel'a etkisi oluyor. Onu da zamanla görüyorsunuz hemen etkisini görmeniz mümkün değil. Ve gördüğünüzde de ahım şahım bir değişiklik olmuyor olay örgüsünde ya da hikayede. Her neyse genel olarak elbette grafiklerde ve oynanışta inanılmaz gelişmeler olsa da, hikaye, karakterler, olay örgüsü, ve gereksiz politik mesajlar yüzünden heba olan bir oyun olmuş, Sonu da ilk oyundaki gibi ağlatan bir son bekliyordum ama bana kalırsa nereden tutsanız elinde kalan, 7 tane farklı son var. 1-2 tanesi hariç hiç biri tatmin etmeyen saçma sapan sonlar.

Good game but there is no Turkish Language Support :(

Oyun iki ülkücü kardeşin Dem partili ailesi yüzünden evden atılmasını anlatıyor. Şaka maka Arkadaşlar bu oyun öylesine 9 saatte bitebilecek bir oyun değil, 9 saat hikayesiyse geriye kalan 15 saati etrafı inceleme, ufak detayları bulma, gezme dolaşmadır. Life is strange oyunlarının hepsi efsane güzel. Ancak Lis 2 ile Lis 1 apayrı. Life is strange'i çok seviyorum amk

ŞUAN İMKANIM OLSA KOLUMA BU OYUNUN ADINI YAZAR HAFIZAMI SİLER BİR DAHA OYNARDIM

Yetimler vurmayın ona

Daha önce LİS'in ilk oyununu oynamıştım (çook önce) o zamana göre çok çok iyi bir oyundu. Yoktu öyle quantic dreamlar efendim detroitler falan. Ancak bu kadar gelişmiş yapımcılar varken life is strange 2 nin ilk oyundan hiç bir farkı olmaması biraz üzücü. Sadece ilk episode oynadım ama diğer episodelar için de aynı şeyin geçerli olduğuna eminim. Oyunda hiç bir şey değişmemiş. Sadece farklı bir hikaye,daha fazla manzara,çok fazla manzara ve biraz daha manzara. İlk oyunda özel güçleri olan kişi bizdik en azından bir şeyleri yönetebildiğimizi düşündürüyordu. Bu oyunda özel güçleri olan kişi kardeşimiz biz de onun bakıcısı görevinde olan abisiyiz. İlk episodeden sonra devam etmek için bi sebep göremiyorum. Youtubeden hikayesini izleyin zaten oynanışı falan yok.